Bir çiçek fidanı aldığımızı düşünelim.
Yabancısı olduğumuz bu çiçek fidanını evimize getirdik ve evin en güzel köşesine koyduk. Bu güzel saksının içindeki çiçek ilk baş da bir ağaç dalından farksızdır ve ilk baş da hiçbir güzellik ifade etmez. Ama biz biliriz ki bunun gerekli bakımını yaptıkça yeşerip güzel güzel çiçekler açacağını ve evimize güzel bir koku güzel bir hava ve bir estetik katacağını.
Bunun için, hakkında bilgi sahibi olmadığımız bu çiçek için birçok teferruatlı araştırmaya girmemiz gerekir ki bunu o hayalimizdeki çiçeğe kavuşturabilelim.
Mesela bunun için ilk olarak bu çiçek hangi hava şartlarında gelişir büyür, sıcak bir hava ortamında mı soğuk bir hava ortamında mı veyahut nemli mi olması gerekiyor bulunduğu ortam, toprağına suyu ne kadar vermeliyiz, günde kaç litre su ister haftada bir mi iki mi , toprağı nasıl olması gerekir , vitamin olarak ne verilmesi gerekir , çiçeğin gelişiminde dallarında bir budama yapılması gerekir mi gerekmez mi tüm bunları sırf bir çiçek büyüsün gelişsin ve o güzel manzaraya sahip olsun diye bir çok araştırma yaparız, yapmalıyız da.
Peki ya ilk başta bir odun parçası olan daha sonra mükemmel bir duruşa sahip olacak bir çiçek hakkında bu kadar bilgi sahibi olmamız gerekiyorken Allah'ın bize vermiş olduğu çocuklarımız/fidanlarımız hakkında bilgi sahip olmamız gerekmiyor mu ?
Yeni doğmuş bir çocuğun gelişmesi hakkında ne kadar bir bilgi sahibiz. Ne vermeliyiz onlara hangi ortam şartlarında yaşamalı bu çocuğun büyüyüp yeşermesi ve meyveler dökmesi için dallarından. Bir çocuk gelişimiyle alakalı evimizde kaç kitap var mesela, kaç hocadan, kaç pedagogdan bu fidanı yeşertebilmek için bilgi aldık. Neler biliyoruz bir çocuğa davranış biçimleriyle alakalı olarak. Eğitim olarak ne vermeliyiz mesela öncelikle. Bir çocuğun Allah’ını tanıması için nasıl yol izlenmesi gerekir. Dinini kaç yaşında öğretmemiz gerekir...
Nasıl bir fidan durduğu yerde ve o fidana uygun şartları yerine getirmediğin vakit büyümüyorsa ve kuruyup çöp olup gidiyorsa, çocuklarımıza da gerekli ahlakı ve eğitimi vermezsek yarın çöp olup gideceklerdir ve yarın bu çöp başımıza bela olacaktır. Ahiret de yakamıza yapışıp “ Benden sen sorumluydun neden sorumluluğunu yerine getirmedin” diyerek yakamızı bırakmayacaktır.
Tabi ki de çocuklarımıza vereceğimiz dini olsun dünyevi olsun bilgileri verebilmek için öncelikle biz bu bilgilere sahip olmamız gerekiyor ki çocuklarımıza bir şey verebilelim. İnşallah bu bilgilere biz sahip oldukça kuru odunun yeşerip çiçek açtığı gibi çocuklarımızda Allah’ın onları görmek istediği meyveli ağaca çevrilecektir.
Comments